Zaman, dur durak bilmeden akıp giderken, değerlerimiz de bu akışa ayak uydurmaya çalışır. Bu değişim, kimi zaman kaçınılmaz bir süreç olsa da, beraberinde bazı olumsuzlukları da getirir. Özellikle teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, insan hayatında ve sosyal ilişkilerde gözle görülür değişimler yaşanmaktadır.
"Zaman, altın gibidir, iyi değerlendirilmelidir." derler. Ancak günümüzde zamanın kıymeti, geçmişe oranla daha az önemsenmekte; anlık zevkler ve tüketim alışkanlıkları, geleceğe yönelik planları gölgede bırakmaktadır. "Devir değişti, âdetler değişti." sözü de bu durumu özetler niteliktedir. Değişen yaşam koşulları ve teknolojik imkanlar, insanları geleneksel değerlerden uzaklaştırarak, bireyselliğe ve bencilliğe itmektedir.
Teknoloji, kuşkusuz hayatımızı kolaylaştıran ve bilgiye erişimimizi hızlandıran önemli bir araçtır. Ancak "Her şeyin fazlası zarar" olduğu gibi, teknolojinin aşırı kullanımı da insan sağlığı ve sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Sosyal medya bağımlılığı, yalnızlaşma, dikkat eksikliği gibi sorunlar, teknolojinin getirdiği başlıca sıkıntılardandır. "Göz göre göre kuyuya düşmek" atasözü, teknolojinin tuzaklarına düşenleri ifade etmek için kullanılabilir.
"Komşusu açken tok yatan bizden değildir." sözü, toplumsal dayanışmanın önemini vurgular. Ancak günümüzde bireyselliğin ön plana çıkmasıyla birlikte, komşuluk ilişkileri zayıflamış, insanlar kendi dünyalarına çekilmiştir. "Tek yumurta ikizi bile birbirine benzemez." derler. Bu söz, insanların farklılıklarını kabul etmenin ve birbirine saygı göstermenin önemini hatırlatır. Ancak teknolojinin etkisiyle insanlar, farklı düşünenlere karşı hoşgörüsüzleşmekte ve ayrışmalar artmaktadır.
Aşırıya kaçmadan her şey yerli yerinde güzeldir!
Selam ve saygı ile..!
Çalıkuşu Köşesi
Mehmet Sadık KARAKUŞ
Nizip Tercüman Gazetesi